Ana Sayfa    » FELSEFE    » Kadim ve ilk Orta Çağda felsefi düşünce    » Azerbaycan’da ilk felsefi akımlar   

Azerbaycan’da ilk felsefi akımlar

  

Zervanilik
Azerbaycan’da yayılmış eski felsefi ve mitolojik akımlardan biri Zervanilik olmuştur. Bu öğretinin temel ilkelerine ilişkin bilgiler Avesta, eski Pehlevi metinleri, Kur’an, Orta Çağ Şark yazılı abideleri ve çok sayıda araştırmalarda yer almaktadır. Zervanilikde zaman, bazı durumlarda zaman ile mekan varlığın yaratıcısı olarak takdim edilir. Allahı, ruhun ölmezliğini, cennet ve cehennemi inkar ve sadece maddeni reel hesap ettiğine göre Zervanilik var olduğu dönemde eleştirilmiştir. 

Maniçilik
Zerdüştlüğün, Hıristiyanlığın ve Buddizmin değişik unsurlarını barındıran Maniçilik öğretisi 3. yüzyılda Azerbaycan’da, İran’da ve Orta Asya ülkelerinde yayılmıştır. Onun kurucusu Mani (216-276) düalist görüşü savunarak, alemin başçısı iki varlığa sahip olduğunu diyordu: birincisi ışık, diğeri karanlık. Mani’ye göre hayır, mürüvvet, fayda, sevinç, nizam birlik ve ışığın, şer, eksiklik, zarar, keder ise karanlığın işidir. Manicilik feodal istismarına karşı köylülerin ve şehir ahalisinin itirazını, mücadelesini ifade eden bidatçi öğreti olduğu üçün Mani öldürülmüştür. Fakat Maniçilik öğretisi uzun müddet yaşamış ve 5. yüzyılın sonunda Mezdekilerin düşünce kaynağını oluşturmuştur. 

Mezdekiler öğretisi 
Bu öğreti Maniçilik’e yakın olsa da, nikbinliyi ve devrimsel tutumuyla ondan seçilmiştir. Mezdek maddi nimetlerin insanlar arasında eşit dağılımından yanaydı. Ona göre insanlar bir-birine adaletsizlik ederek eşitsizliği meydana getirmişler. Buna göre de mülkiyet varlılardan alınarak yoksullar arasında dağıtılmalıdır. Onların düşünceleri Xürremiler tarafından da geliştirilmiştir. 

Maglar öğretisi
M.Ö. I. binyılın birinci yarısında Azerbaycan felsefi düşüncesinin gelişmesinde Midiya kahinleri soyundan gelme Magların öğretileri önemli rol oynamıştır. Kahin tabakasına mensup Maglar  kültür tarihine sadece din, felsefe, ilim temsilcisi olarak değil,  aynı amanda bir öğreti kurucusu olarak da dahil olmuşlar. Medeniyet tarihinde “Maglar dini”nden değil, daha çok “Maqlar öğretisi” ve “Maglar ilmi”nden bahsedilmiştir.  Bunun nedeni, Magların öğretinsin manevi kültürün değişik alanlarını kapsamasıdır. Magların dünya bakışı o dönemde yüksek düzeyde gelişmiş ilimlere – astronomi, matematik ve tıbba dayanmaktaydı. Onların kendi bilgilerini kullanarak tabiat ve toplum yaşamına müdaheleleri çoğu zaman bir yorum olarak değerlendirmişlerdir.  Kültür tarihinde “Mag” anlamı altında Zerdüştiliğin mensuplarını ve genelde, müdrikliyi ile seçilen şahsiyetleri öngörmüştür. Şark’ta bugün de “pir-i muğan” anlamı alim, öğretmen, müdrik insan anlamında kullanılmaktadır.

Hıristiyanlık
Birinci yüzyılın ikinci yarısında meydana gelmiş Hıristiyanlık dininin Şark halklarının düşünce tarihi üzerinde belli etkisi olmuştur. Hıristiyanlık  Yakın ve Ortak Şarkın birçok ülkelerinde, Azerbaycan’da Nestorilik ve Yakubilik şeklinde yayılmıştır. 
Nestorilik mezhebinin banisi Konstantinopol Patriği Nestor’a (380-440) göre ilahi ve insan iki olgudur. Tanrısal olanla insan birleşerek  ortak Hıristiyanlık, ortak tabiati oluşturmuşlardır. 
Yakup Berdevi (- 578) ve taraftarları Hıristiyanlık ve insani doğasının insanda tezahür etmesine inanırlardı. Fakat Yakubilere göre insanın tanrıya dönüşmesi mantıksal bir dönüşüm değildir. Ne var ki kömür aleve dönüşemez, alev kömüre döşünemez. Aslında aleve atılmış kömür ne mutlak alev ne da mutlak kömürdür. Daha doğrusu o yanan bir oddur.
Hıristiyanlık Albanya döneminde esas dini öğreti olmuştur ve sonralar yerini İslama terk etmiştir.



Oxunub: 142393