Klasik müzik hakkında

Klasik müzik eserleri tarih geçse de günümüzde tazeliğini, dinleyici profilini koruyabilmiş, sevilen ve dinlenilen eserlerdir.

Klasik müzik anlayışı bakımından 20. yüzyıl Azerbaycan müzik tarihinde önemli, bir aşamadır. Özellikle bu dönemde yüksek profesyonelliği, orijinal müzik tarzıyla seçilen bestecilik ekolü kurulmuştur. Azerbaycan müziği dünya profesyonel müzik medeniyeti sistemine girmiştir. Azerbaycan bestecileri ve ifacıları dünya müziği seviyesine yükselmiştir. 

Profesyonel klasik müziğin kurucusu büyük besteci Üzeyir Hacıbeyov’dur. 

1930’lu yılların sonu, 40’lı yılların başlarında Azerbaycan müziğinde yeni besteciler kuşağı oluşmaktaydı. Sanat arayışları yelpazesi genişlerken yeni tarzlar, yeni eğilimler ortaya çıkmıştır.  Avrupa müziğinin öncül eğilimleri olan neoklasizm, dodekafoni, seri teknolojisi milli sanat özelliklerine dayanarak yeniden işlenmiş, sonuçta çok güzel sanat eserleri ortaya çıkmıştır. En önemlisi, Azerbaycan müziği artık ülke sınırlarından çok daha uzaklarda,  uluslararası çapta da büyük ün kazanmıştır. Böyle büyük başarılar ilk önce üç büyük sanatçı – Gara Garayev (1918-1982), Fikret Emirov (1922-1984) ve Niyazi’nin (1912-1984) çalışmalarıyla elde edildi. Onların eserleri dünyanın birçok ülkesinde seslendirilmiş, kaydedilmiş ve ödüllendirilmiştir. “Cevahirlel Nehru”, “Bela Bartok madalyası” ve bir sıra uluslararası ödüller almış Niyazi dönemimizin en büyük orkestra şeflerinden birir.

1930-40’lı yıllarda Azerbaycan müziğinde Seid Rüstemov (1907-1983) ve Tofig Guliyev (1917-2000) gibi büyük klasik müzik bestecileri yetişmiştir. S. Rüstemov “Alagöz”, “Gurban adına”, “Gelmedin”, “Süreyya”, “Oku tar” ve b., T. Guliyev’in Azerbaycan halk müziği adetlerinde, ayrıca Avrupa’nın orkestra ve caz müziğinden beslenmiş “Sene de kalmaz”, “Kızıl yüzük”, “Bahtever oldum”, “Bakü şarkısı”, “Zübeyde” vd. parçaları Azerbaycan klasik müziğinin güzel örneklerindendir.