Ana Sayfa
» TARİH
» Arkeoloji uygarlıklar
Arkeoloji uygarlıklarKür-Araz uygarlığı Bu uygarlık ilk kez 1940 yılında, Kür-Araz nehirleri arasındaki bölgelerde bulunmuş materyaller sayesinde ortaya çıkmıştır. O zaman Kür-Araz uygarlığını Eneolitik Çağa ait ediyorlardı. Sonralar bu uygarlığın hudutlarının Kür-Araz nehirleri arasından çok daha geniş olduğu anlaşıldı. Abideleri ise M.Ö. 4. binyılın ortalarından 3. binyılın son çeyreğine dek kronoloji çerçeveyi kapsayan Erken Tunç Çağına aittir. Aşel uygarlığı Guruçay uygarlığı Genel olarak Azıh mağarası temelinde uygulanmıştır. İlk insanların hayatında mağaranın yakınlığından akan Guruçay’ın büyük önemi olmuştur. Bu yüzden Azıh mağarasının 7-10. tabakalarından bulunmuş yeni arkeolojik uygarlığın maddi-uygarlık kalıntılarına Guruçay uygarlığı adı verilmiştir. Yapılan kompleks uygulamalar sırasında Guruçay uygarlığının birkaç gelişim dönemi tespit edilmiştir. Guruçay uygarlığına ait iş aletleri Afrika’nın Olduvay uygarlığı kompleksi ile yakındır. Anazağa yaşam yeri Anazağa yaşam yeri Gobustan yakınında, Böyükdaş dağının üst kısmında yer almaktadır. Burada Kür-Araz uygarlığına ait maddi-uygarlık kalıntıları elde edilmiştir. Buluntular siyah ve kestane renkli cilalı kap parçalarından, taş aletler, kil teker modeli ve başka eşyalardan ibarettir. Babaderviş yaşam yeri Мingeçevir’den doğuda, Gazah şehrinin güney doğusunda, Ağstafaçay’ın sol sahilinde yerleşmiştir. Eneolitik dönemine aittir. Buradan kil kap parçaları, maişet eşyaları, hayvan kemikleri ve yanmış tahıl kalıntıları bulunmuştur. Böyükdaş yaşam yeri Leylatepe abidesi Bu uygarlığa ait Leylatepe abidesi Ağdam ilindedir. Bu abidenin yapıtları dörtken şeklindedir. Abideden 12 çömlek sobası belirlenmiş ve bu şekilde sobalara Kafkasya’daki analoji dönem abidelerinin hiçbirisinde rastlanmamaktadır. Leylatepe abidesinin en ilginç buluntuları 4 kil kapta defin olunmuş bebek mezarlarıdır. Keçili tepesi abidesi Leylatepe uygarlığına ait olan diğer abide Keçili tepesi abidesidir. Abide Şemkir`in Keçili köyünden kuzeydedir. Keçili tepesi abidesinden ortaya çıkan materyallerin kronoloji kıyaslaması, aynı zamanda burada bulunmuş altı yassı kil kaplar bu yaşam yerinin Eneolitik Çağın son dönemine ait olduğunu ortaya koymaktadır. Böyükkesik abidesi Leylatepe uygarlığına özgün abidelerinden biri de Böyükkesik abidesidir. Abide 2004 yılında Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının inşası zamanı yapılan kazı işleri sırasında Tovuz ilçesinde bulunmuştur. Abidede dörtken şekilli yapıt kalıntıları ile birlikte çocuklar için yapılmış kil kaplarda mezar örneklerine de rastlanmıştır. Gobustan kaya üstü resimleri Gobustan petrogliflerini – açık sema altında müze olarak da adlandırırlar. Büyük Kafkas dağlarının güney-doğu eteklerinde yerleşen bu kayalı masif Hazar denizinin yakınlarında, eski Şirvan yolu boyunca yapılmış modern kara yolunun üzerindedir. Burada birçok kaya üstü tasvirler, kayaların altında yerleşen eski insan meskenleri ve kurgan mezarları bulunmuştur. Bu kayalarda bölgenin 15 bin yıllık hayat tarihi - Yukarı Paleolit Çağından Orta Çağa kadar büyük bir zaman dilimi yer almaktadır. Gobustan’ın ilk araştırmacı arkeolog İshag Ceferzade 1939 yılında bu eşsiz yerler hakkında ilk defe dünya ilmine bilgi vermiştir. Gobustan UNESCO`nun Dünya Mirası Listesine girmek için aday olmuştur. Ağsal yaşam yeri Ağsal yaşam yeri Culfa ilçesinin Erefse köyü yakınındadır. Abide sadece keşif karakterli araştırma yoluyla incelenmiştir. Buradan Orta Tunç Çağına ait kil kap parçaları, den taşları bulunmuştur. Buluntular arasında boyalı kap parçaları da vardır. Nahçivan nekropolu Nahçivan nekropolu Nahçivan şehrinin kuzeyinde, Nahçivan-Şahbuz karayolunun sol tarafında bulunmaktadır. Toprakta kazılan mezarlar dörtken şeklinde olmuş, kuzey-güney, doğu-batı istikametine yönelmiştir. Mezarlarda ikili ve kolektif definler yapılmıştır. Nahçivan nekropolunun mezarlarından siyah, gri, çok renkli boyalı kil kaplar, tunç bilezik, yüzük, küpe ve çeşitli minerallerden hazırlanmış boncuklar bulunmuştur. Arkeoloji materyallere dayanarak, nekropol M.Ö. 17-15. yüzyıllara ait edilmiştir. Culfa nekropolu Culfa nekropolu demir yolu yapılırken,1939-1940 yıllarında sökülmüştür. Bu nekropolun materyalleri, günümüzde Gürcistan Devlet Tarih Müzesinde bulunmaktadır. V.H.Aliyev tarafından basılan bu kaynaklar M.Ö. 13-9. yüzyıllara aittir. Hoşbulag kurganları Daşkesen ili Hoşbulag köyü bölgesinde taş örtüklü kurgan tipli mezarlar. Bu mezarlarda iskelet sırtüstü oynaklardan bükülü şekilde, kafası mezara doğrudur. Bu tip mezarlarda genel olarak siyah renkli, küpe şeklinde üç kulplu kaplara daha çok rastlanmaktadır. Buradan hem de altın, gümüş ve tunçtan hazırlanmış süs eşyaları da bulunmuştur. Kültepe Füzuli şehrinin merkezinden 40 km doğuda, Bala Behmenli köyü yakınlarında, ovalık arazidedir. Çok tabakalı eski yaşam yeri olduğu tespit edilmiştir. Arkeoloji araştırmalar sırasında Kültepe`den Eneolitik -Sоn Orta Çağa ait maddi uygarlık örnekleri-sade ve boyalı kap örnekleri, оk uçlukları, orak dişleri, den taşları vs. toplanmıştır. Buluntu ve araştırmalar Kültepe`nin Eneolitik ve Tunç çağlarında yerleşik ekinci toplulukların büyük yaşam yeri, orta çağda ise kale olduğunu gösteriyor. Şomulutepe Füzuli şehrinin merkezinden 7-8 km kuzeyde, Köndelençay`ın sağ sahilindedir. İlk ve Orta Çağ dönemlerine ait yaşam yeridir. Buradan bulunan örnekler Şоmultepe`nin M.Ö. 3-2. binyıllarda ekincik ve hayvancılıkla uğraşan topluluklarına özgün olduğunu göstermektedir. Şortepe yaşam yeri Şortepe yaşam yeri Şerur ilçesinin İbadulla köyü sınırları içerisinde, Araz nehrinin sol sahilindedir. Kazı sırasında kil kap parçaları ve ocak kalıntıları bulunmuştur. Yaşam yerinde yapılan araştırmalar sırasında bu döneme ait kil kap parçaları da toplanmıştır. Yaşam yerinde ilk, orta ve son Tunç Çağına ait modern tabakanın olduğu tespit edilmiştir. Мingeçevir yaşam yeri Мingeçevir yaşam yeri Yevlah şehri yakınlarında, Kür nehrinin sağ sahilinde, Bozdağ vadisinin merkez hissesindedir. Burada alt katta, doğrudan kıtanın üzerinde Kür-Araz tabakasına, yukarıda gelişmiş Tunç Çağa ve Antik Çağa ait tabakalara da rastlanmıştır. Kazı alanında Erken Tunç Çağına ait dört yaşam binasının kalıntısı bulunarak öğrenilmiştir. Kerki yaşam yeri Kerki yaşam yeri Sederek ilinin Kerki köyünden güneyde, Tejkar dağının üzerindedir. Yaşam yerinde kaba yonulmuş büyük kaya parçalarından yapılmış duvar kalıntıları kalmıştır. Yerüstü materyaller Orta Tunç Çağa ait pembe renkli monokrom boyalı kil kaplar, den taşları ve havanlardan ibaretdir. Plovdağ Plovdağ abideleri Araz nehrinin 2,0-2,5 km kuzeyinde, Gilançay’ın sol sahilinde, aynı isimli dağın eteklerindedir. Plovdağ ve onun etrafında yapılan arkeoloji araştırmalar, dağın her tarafında eski döneme ait mezarlar ve yaşam yerlerinin kalıntılarının olduğunu göstermektedir. Plovdağ’da bugün iki yaşam yerinin yerüstü alanları tespit edilmiştir. Bunlardan birincisi dağın güney eteğinde, dağ arası çökeklikte, ikincisi ise dağın batı eteğindedir. Sarıtepe Sarıtepe Azerbaycan’ın Gazah ilçesinin batısında yerleşen, Demir Çağa ait en mükemmel abidelerden biridir. Arkeolojik kazılar sonucunda Sarıtepe`de hayli miktarda tarım ve dini yapılar tespit edilmiştir. Bu abidelerin özelliği, onların herhangi bir aile ve ya küçük bir topluluğa değil, bütün topluma ait olduğunu ortaya koymaktadır. Uzuntepe yaşam yeri Uzuntepe yaşam yeri uzun tepe şeklindedir. Elde edilen maddi-uygarlık kalıntıları taş aletler, kil kap parçaları, hayvan figürleri ve ocak kalıntılarından ibarettir. Şuşa mağara kampı Taş Çağında yaşamış insanların meskeni. Şuşa şehrinden güneyde, Daşaltı çayının sol sahilindedir. Şuşa mağara kampında yapılan kazılar sonucunda Paleolit Çağa ait 4 adet taş mamulü bulunmuştur. Daş Salahlı mağarası Aveydağ mağaraları grubundan olan en büyük mağaradır. Gazah ilçesinin Daş Salahlı köyünden batıda volkanik kayalıktadır. Arkeolojik kazılar sırasında Daş Salahlı mağarasında iki modern tabaka bulunmuştur. Birinci tabakadan arkeolojik materyal bulunmamıştır. İkinci tabakadan Paleolit Cağa ait materyaller bulunmuştur. Mağaranın girişinde çapı 2 metre olan büyük ocak yeri tespit edilmiştir. Ocak külü arasından taş ürünler ve hayvan kemikleri bulunmuştur. Hayvan kemiklerinin ekseriyeti parçalanarak yakılmıştır. Damcılı mağarası Damcılı mağarası mağara-kamp olup, Gazah ilçesinin Daş Salahlı köyünden Hram nehrine kadar uzanan Aveydağ`ın güneydoğusunda, kireç kayalığın altındadır. Aveydağ mağaralar grubundan en büyüyüdür. Doğal çatlardan süzülen su damlalarına göre Damcılı adlandırılmıştır. Arkeoloji kazılar sırasında karışık tabakalardan nukleuslar, sivri uçlu, tarak, bıçağa benzer aletler, levha şekilli bıçaklar, ok uçlukları, biz vd. aletler bulunmuştur. Göytepe Güney Azerbaycan’da, Urmi gölünün batı sahilindedir. Abide Manna devleti dönemine ait edildiğinden, Göytepe bölgesinde Manna devletinin bir vilayetinin olması iddiası ileri sürülmektedir. Goytepe’de ilk arkeolojik kazılar T.Berton Braun’un başkanlığında Britanya Arkeoloji Cemiyeti tarafından yapılmıştır. Tepenin bütün tabakaları açılmamıştır. Burada bir kaç alan kazılmış ve M.Ö. 3. binyıldan başlayarak İslam dönemine kadar uzun bir çağı kapsayan sekiz tabaka tespit edilmiştir. Torpaggala Torpaggala Azerbaycan’da Erken Orta Çağ dönemine ait şehir yeridir. Bu abide Alazan nehrinin sol sahilinde, aynı adlı tepenin üstünde, bugünkü Gah şehrinden 25 km güneybatıda bulunmaktadır. Torpaggala`da bina kalıntıları, tandır ve ocak yerleri, üretim ocakları, tarım küpleri, çömlekçilik ve cam eşyaların çeşitli örnekleri ve kemik kalıntıları tespit edilmiştir. Yedditepe Füzuli şehrinin merkezinden 6 km kuzeydoğuda, Mirze Camallı köyü yakınlarındadır. Tunç Çağa ait arkeoloji abide sayılıyor. Yedditepe yirmiye yakın kurgandan ibarettir. 1972 yılında arkeolojik kazılar sırasında Yedditepeden Erken orta Çağa ve daha önceki dönemlerde (4-6. yüzyıllara ait) taş kutu mezarlar tespit edilmiştir. Mezarlardan kil, cam, tunç kaplar, bakır ve gümüş süs eşyaları, heykelcikler, müzik aletleri, mızrak, balta, kılıç, hançer, metal kemer, çan vs. bulunmuştur. Örengala şehir harabeleri Mil ovasında bulunan eski Örengala yaşam yerinin belirlenmesine 1933 yılında başlanmıştır. Bu grup Örengala yaşam yerini belirleyen ilk bilimsel araştırma grubu idi. Örengala şehir bölgesinden bulunmuş Rey seramiğinin ayrı-ayrı örnekleri ve birçok bakır madeni para, şehrin yükseliş döneminin Selçuk ve Moğol istilaları (12-14. yy.) dönemine rastladığını gösteriyor. Bunu da belirtmek gerekir ki Moğol işgalleri derken Hülagüler döneminden bahsedilmektedir. Böylece ilk Moğol akınları zamanı şehir dehşetli bir şekilde dağıtılmış, uzun zaman canlanamamıştır.
|