Ana Sayfa
» ÇALGILAR
» Telli çalgılar
» Ut
UtGenellikle, Arabistan, Türkiye, İran ve birçok Şark halkları içinde geniş yayılmış mızrapla çalınan telli müzik aletidir. Ut Arap sözü olup, «ağaç» anlamına gelmektedir. Ut hakkında ilk kez Musullu İshak İbni İbrahim’in (767-849), daha sonralar ise Ebu Nasr Farabi’nin (870-950) eserlerinde bilgi verilmiştir. Yazılı kaynaklarda udun icadını eski Yunan filozofu Platon’un adıyla bağlıyorlar. Udun geliştirilmesinde, onun yeni ses ahenginin yaratılmasında Sefieddin Urmevi’nin çok büyük hizmeti olmuştur. O, hem de güzel ut çalmıştır. Minyatür sanat eserlerinde udun tasvirine de rastlanılabilir. Eski udun dört telini ateş, su, toprak ve hava ile kıyaslamışlar. Birinci tel “zir”, ikinci “mesna”, üçüncü “mislas”, dördüncü “bem” ve sonralar eklenen beşinci tel “had” adlandırılıyormuş. Eski ut yüzyıllar boyunca yapı ve şekil olarak islah edilmiş, günümüze kadar gelişmiş bir alet olarak ulaşmıştır. Araplar tarafından İspanya’ya getirilmiş ud, sonralar batı ülkelerinde lütnya adıyla geniş yayılmıştır. Ut armuda benzer çanaktan, kol ve burgular yerleşen kelleden oluşmaktadır. Aletin çanağı montaj yöntemiyle birkaç parçadan, genellikle ceviz ve armut ağaçlarından yapılıyor. 5 mm kalınlığında olan bu tahta parçalar (kaburgalar) özel kalıplarda sıcaklık verilerek gerekli ölçüde eğiliyor ve hisse-hisse toplanılıyor. Çanağın ön tarafı 5 mm kalınlığında çam ağacından hazırlanmış tahta örtüyle kaplanıyor. Genel uzunluğu 850 mm olan udun çanağının eni 350 mm, uzunluğu 480 mm, yüksekliği 200 mm oluyor. Udun diyapazonu büyük oktavın “mi” sesinden ikinci oktavın “fa” sesine kadardır. Solo ve eşlik eden alet olarak orkestra ve ansambllara katılmıştır.
|